Şampiyonlar Ligi'nde Süper Gece, Serdal Adalı Konuştu, Totti Mourinho'yu Savundu, Arne Slot Klopp'un İzinde #7
Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid, Arsenal ve Aston Villa kazandı. Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı konuştu. Lineker, Ferguson'u suçladı. Totti, Mourinho'yu savundu. Arne Slot, başarı sırrını açıkladı.
Merhaba Arkadaşım,
Futbolun Dünü bültenine başlamamızın üzerinden tam bir hafta geçti ve işte 7. sayıyla karşındayım. Bana verdiğin tüm destek için sana çok teşekkür ederim. Her sabah, bir önceki sabahtan daha kalabalık oluyoruz. Arkadaş grubumuz giderek büyüyor. Eminim daha konuşacak çok şeyimiz olacak.
Senden tek ricam, şu anda bu bülteni abone olmadan okuyorsan ÜCRETSİZ şekilde abone olup aramıza katılman. Bize katılırsan senden aldığımız güçle daha da iyi olacağımızı biliyoruz.
Lafı daha da uzatmadan haydi güne başlayalım!
Serdal Adalı: “İkisinin de Derdi Beşiktaş Değil!”
Geçtiğimiz haftadan beri Beşiktaş’ta gündem bir türlü durulmadı. Eski başkanların birbirleri hakkındaki ithamlarının ardından bu sefer de Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı açıklamalarda bulundu.
Biliyor musun, Serdal Adalı’nın söyledikleri beni hiç şaşırtmadı. Sonra üzerine düşündüm, bu kadar vahim şeyler üzerine şaşırmamayı ne zaman bu kadar içselleştirdim ben diye. Umarım sen şaşırırsın da benim de biraz umudum tazelenir:
"122 senede yapılan bir borç var, 1 senede bir o kadar yapılmış. İnsanın ister istemez canı yanıyor."
"Hacker saldırısı, seçimden 1 hafta 10 gün önce başladı, sonra devam etti. Kulübün serverlarında ne varsa silinmiş. Denetim kurulunun ihtiyaç duyduğu dosyaların hiçbir tanesi yok. Yedeği vardır dedik, onlara kadar silinmiş."
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı (Ekol TV)
Bunlar Beşiktaş Başkanı’nın yönetimi devraldıktan sonra yaşadıklarıyla ilgiliydi. Serdal Adalı, bunların ardından Siyah Beyazlılar’da her fırsatta birbirlerine ağır ithamlarda bulunan eski başkanlar hakkında konuştu ve bence camianın lideri olarak gereken tavrı koydu.
"İkisinin de söyledikleri Beşiktaş'a ne fayda getiriyor, ne fayda getiriyor! Bence her ikisi kendi derdinde. İkisinin de derdi Beşiktaş değil! Şu enerjilerini getirsinler, madem çok enerjikler, laf yetiştiriyorlar, gelsinler Beşiktaş'a faydaları olsun."
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı (Ekol TV)
Serdal Adalı’nın Beşiktaş’a ne derece faydalı olup olamayacağını şu anda tartışmayacağım sevgili arkadaşım. Zira Türk futbolunda (özellikle son dönemde Beşiktaş’ta) gördüğüm şey, bir yöneticiyi söylemlerinden ziyade eylemleriyle değerlendirmek gerektiği.
Son dönemde yaşananlara bakılırsa Türk futbolunun Beşiktaş’a ihtiyacı olduğu inancındayım. Memlekette zaten her şey git gide iki kutuplu bir hal almışken futbolun da bu yola hızla gittiğinin sen de farkındasındır. İşte bu noktada başta Beşiktaş’a ve Trabzonspor’a tarihi bir sorumluluk düşüyor. Umarım onlar da bunun farkındadırlar.
Gary Lineker’e Göre Suçlu Sir Alex Ferguson
Futbol ve hayatın birçok ortak noktasından biri de nankörlüğü olsa gerek sevgili arkadaşım. Sadece bugünün önemli olduğu bu sporda dün, unutulacağı kesin olan bir ayrıntıdan ibaret. Yarında ise sadece büyük beklentiler var.
Son yıllarda İngilizlerin en büyük futbol yorumcularından biri kabul edilen Gary Lineker, dün yine çok çarpıcı bir açıklama yaptı. Lineker, Manchester United’ın son yıllardaki durumunu değerlendirirken kulübün kötü gidişinin sorumluluğunu Sir Alex Ferguson’a yükledi.
Yaklaşık 27 yıllık Manchester United kariyeri, kazanılan 38 kupa, büyük zaferler, ikonik anlar, dünya futboluna armağan edilen süper yıldızlar… Tüm bunları yan yana yazınca Sir Alex Ferguson’ı başarısızlıkla yan yana getirmek için deli olmak gerekir gibi duruyor. Ancak ben yine de Lineker’in söylediklerinde bir bakıma haklı olduğunu düşünüyorum:
"Şu an Liverpool'a bakın, Jürgen Klopp'un yerine Arne Slot geldi ve konumları ortada. Bu durum, eski menajerin iyi bir yapı bıraktığının kanıtı. Alex Ferguson'un Old Trafford’daki son zamanlarında ise durum muhtemelen böyle değildi. Birçok büyük oyuncu, kariyerinin sonuna geliyordu. Sorun orada başladı, akademi de yeni oyuncular yetiştiremeyince büyüdü ve bu hale geldi.”
Gary Lineker
Bu arada Sir Alex Ferguson ile 38 kupa kaldıran Manchester United’ın, o görevden ayrıldıktan sonra sadece 6 kupa kazandığını da bir not olarak buraya bırakayım…
Antonio Cassano: “Mourinho, b*k gibi futbol oynatıp öyle kazanıyor.”
Serie A tarihinin en ikonik futbolcularından biri olan Francesco Totti, dün katıldığı Viva El Futbol’da teknik direktörlere dair konuşurken söz tabii ki dönüp dolaşıp Jose Mourinho’ya geldi.
Antonio Cassano ile farklı tarzdaki antrenörleri değerlendiren Totti, Roma’ya tarihinin ilk Avrupa kupasını Konferans Ligi’ni kazanarak getiren Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’yu sıkı sıkıya savundu.
-Francesco Totti: "Benim için Mourinho, maç kazanabilme becerisine göre dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri. Ancak sen (Cassano’ya) kazanmak değil de iyi oynamak isteyen klasik bir taraftarsın.”
-Antonio Cassano: "Ben iyi oynayıp kazanmayı tercih ederim. Mourinho, b*k gibi futbol oynatıp öyle kazanıyor.”
-Francesco Totti: "Mourinho, Allegri, Capello, Ancelotti... Bu adamlar normal bir futbol oynatır ama kazanmayı bilirler. Sonunda önemli olan sonuçtur. İyi oynamazsınız ama kazanırsınız. Mourinho nereye gittiyse kazandı. Ben eve şampiyonlukla dönen teknik direktörleri severim."
Bu konuda sen ne düşünüyorsun arkadaşım? Bana sorsan tabii ki iyi oynayıp kazanmak en ideali ama Mourinho’nun yıllar boyu oynattığı futbolun “kötü” olduğunu da söyleyemem. Mesele birazcık hangi tarzın sana hitap ettiğinden geçiyor.
Örneğin benim hayatımda izlediğim en keyifli takımlardan biri Mourinho’nun Real Madrid’iydi. Gol rekoru kıran ve saniyeler içinde rakip kalede çoğalan o takımın oynadığı futbola kim b*ktan diyebilirdi ki?
Arne Slot Başarı Yolunda Klopp’un İzinden Gidiyor
Bu sezon Liverpool’un maçlarını fırsat buldukça izlemeye çalışıyorum ve bir futbolsever olarak gördüğüm şeyden gerçekten çok memnunum. Peki sezon başında bunu tahmin edebilir miydim? Kesinlikle hayır. Ben de çoğu kişi gibi Jürgen Klopp sonrasında Kırmızılar’ın bir duraklama dönemine gireceğini ve Premier Lig’de Manchester City’yi bir süre sadece Arsenal’ın tehdit edebileceğini düşünüyordum. Evet sevgili arkadaşım, ben iflah olmaz bir Arsenal destekçisiyim ve fena çuvalladım.
Jürgen Klopp’un yerine gelen Arne Slot, beklentilerin çıkmakla kalmadı. Kırmızılar, an itibarıyla Premier Lig’in defacto şampiyonu. Üstelik Şampiyonlar Ligi’nde de kupanın favorileri arasında. Peki Slot bunu nasıl başardı? Hollandalı çalıştırıcı, dün verdiği röportajda işin sırrını kendi cümleleriyle anlattı:
“Benim çalışmalarım Klopp’un yıllar içinde inşa ettiği sistemin devamı niteliğinde. Yeni bir teknik direktör olarak her zaman kendi fikirlerinizi eklemeye çalışıyorsunuz ama biz yapıyı kökten değiştirmedik."
Arne Slot
Yeni bir takıma gelir gelmez var olan her şeyi bir kalemde silen teknik direktörlerimiz bundan ders alır mı? Neyse biz hayal kurmadan haberlerimize devam edelim…
Şampiyonlar Ligi’nin Keyfini Çıkardık




Dünün en güzel olayı hiç şüphesiz Şampiyonlar Ligi gecesini içinde barındırmasıydı. Biliyorum sen de benim gibi bu turnuvayı çok seviyorsun!
Devler Ligi’nde son 16 turu, birbirinden keyifli maçlarla başlarken gecenin sonunda Aston Villa ve Real Madrid sahadan istediklerini alarak ayrılan taraflar oldular. Öte yandan Arsenal ise turu ilk maçtan geçerek 7-1’lik büyük bir zafer kazandı. Mikel Arteta, şimdi rövanş maçında Emirates’te hangi genç oyuncuları kullanacağını düşünebilir.
El Derbi Madrileno’da Kazanan Real Madrid
Şampiyonlar Ligi’nde dün gecenin sonucu en merakla beklenen maçı, Real Madrid ile Atletico Madrid’i karşı karşıya getiren El Derbi Madrileno’ydu.
Karşılaşma öncesinde Diego Simeone ve Carlo Ancelotti, toplam 26 kez karşı karşıya gelmiş ve birbirlerine karşı 9’ar galibiyet almışlardı. Yani maçın kazananı, bu eşleşmedeki dengeyi de bozacaktı. Carlo Ancelotti, gece başını yastığa 10. galibiyeti almanın huzuruyla koydu.
Sevgili arkadaşım, eğer maçı izlemeden uyuduysan sana tavsiyem yeni güne bu maçın özetiyle başlaman olacak. Çünkü futbol için uykusunu bırakanlar, izlediğimiz birbirinden şahane 3 golle bunun karşılığını çoktan aldık.
Gollerin ötesinde harika performanslara da şahit olduğumuz karşılaşmada Maçın Oyuncusu ödülü her ne kadar Rodrygo’ya gitse de ben Brahim Diaz’a hayran kaldım. Faslı oyuncu belli ki maça kendini çok iyi hazırlamıştı. Zaten attığı golden sonra Atletico Madrid Teknik Direktörü Diego Simeone’ye dönüp söylediği sözler de bunu gösteriyordu:
"Şimdi konuş! Şimdi konuş! Dün konuşuyordun, şimdi konuş!"
Brahim Diaz (Fútbol en Movistar Plus+)
Hafta ortasına geldik sevgili arkadaşım. Her şey yolunda gidiyordur diye ümit ediyorum. Çarşamba gününe ulaşınca bana sanki hafta bitmiş gibi geliyor. Oysa dolu dolu yaşayacağımız ve seninle futbol konuşacağımız Avrupa günleri yeni başladı. Yarın sabah da sohbet etmek için posta kutunda olacağım, seni de dört gözle bekliyorum!
Dünün ve bugünün hatrına, seni dünyanın en muhteşem melodilerinden biriyle baş başa bırakıyorum…
Ben kulübün hissedarı olsam, yöneticisi olsam, yani o kulübün kazandığı maçlardan/kupalardan gelir elde eden bir profesyonel olsam elbette kötü oyun olsa da kazanmayı isterim. (Kulüplerin başarısından nemalanan, troll diye tabir edilen "yeni nesil profesyoneller"i saymadım. Çünkü varsayım dahi ola bu tarz insanlar için "ben olsam" diyemiyorum) Ancak ben her şeyden önce bir futbolseverim. İzlerken tuttuğum takım bana keyif vermiyorsa, sene sonu kupa töreni de çok cazip gelmiyor açıkçası.
Futbola aklım ermeye başladığından itibaren izlerken bana keyif veren takımları hatırlayabildiğim kadarıyla yazacağım. Bunların içinde şampiyon olamamışlar da var. 88-89&06-08 Fenerbahçesi, 96-00&12-13 Galatasarayı, 03-05&10-11 Trabzonsporu, 94-95&09-10&14-15 Bursasporu, 89-91&16-17 Beşiktaşı, 01-02 Gaziantepsporu, 03-04 Gençlerbirliği, 92-93 Kocaelisporu izlerken insanı o maça bağlayabilen takımlardı. Son 7-8 yıldır ülke içinde, izlerken bana keyif veren bir takım yok maalesef. Bu da bence bir araştırma konusu olabilir. Transfermarkt'a bakarak yapılan transferler, yönetimlerden nemalanan sosyal medya hesapları, mantar gibi türeyen ve hep başkalarının ağzıyla konuşan "futbol yorumcuları"...
Harika yazı, eline sağlık🙏🏻